13 Temmuz 2016 Çarşamba

ŞİRKETLERİN AYNI KİŞİYE SÜREKLİ OLARAK GİDER PUSULASI DÜZENLENMESİ SİGORTASIZ İŞÇİ ÇALIŞTIRMA ALGISI YARATABİLİR

Çalışma hayatında sıkça karşılaşılan problemlerden biriside işveren ile işçi arasında kurulan ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümleri dikkate alınmadan gerçekleştirilmesi ve buna bağlı olarak ödemelerin (ücret) gider makbuzu ile yapılmasıdır.

İş sözleşmesine tabi olması gerekirken çalışanlarla işçi işveren ilişkisi kurulmadan çalışanlara gider makbuzu ile yapılan ödemeler beraberinde işvereni bir takım risklerle karşı karşıya bırakacaktır.  

İş İlişkisi; İş Sözleşmesi Unsurları ve Sigortalılık Başlangıcı 4857 sayılı İş Kanun hükümleri çerçevesinde işçi ile işveren arasında kurulan ilişki iş ilişkisi olarak tanımlanmakta olup yazılı olarak yapılan iş sözleşmesi ise, bir tarafın ( işçi ) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın ( işveren ) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan bir sözleşme olarak karşımıza çıkmaktadır. 

İş Hukuku mevzuatında iş sözleşmesinin unsurları şu şekilde ifade edilebilir; 

• Yapılacak bir işin olması, 
• Yapılan bu iş karşılığında işi yapana (işçi) maddi bir bedel (ücret) ödenmesi, 
• İşin yapanın işverenin emir ve talimatına uyma (bağımlılık) zorunluluğunun bulunmasıdır. 

İş Kanunu yanında 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Sigortalı Bildirimi ve Tescili başlıklı 8. maddesinde işverenlerin, 4 (a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlü oldukları belirtilmiştir. Belirtilen yükümlülüğü yerine getirmeyen ilgililer hakkında, 102. madde hükümlerine göre idarî para cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 

Gider Pusulası; Vergi Usul Kanunu 234. maddesi gereği gider pusulası; birinci ve ikinci sınıf tüccarlar, kazancı basit usulde tespit edilenlerle defter tutmak mecburiyetinde olan serbest meslek erbabının ve çiftçilerin, vergiden muaf esnafa yaptırdıkları işler veya onlardan satın aldıkları emtia içinde tanzim edip işi yapana veya emtiayı satana imza ettirecekleri gider pusulası vergiden muaf esnaf tarafından verilmiş fatura hükmünde bir belgedir. 

İş İlişkisi Kurulan Kişiye Gider Pusulası ile Ödeme Yapılmasının Riskleri; Yukarıda yapılan tanımlar çerçevesinde özünde iş ilişki olan ancak işveren tarafından İş Kanunu ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu hükümlerine göre kurulan ilişkinin iş ilişkisi olduğu dikkate alınmadan, yaptırılan iş karşılığı ödedikleri ücretleri gider pusulası ile ödemeleri bazı olumsuz sonuçları ortaya çıkarmaktadır şöyle ki; gider pusulası ile çalıştırılan kişi ile işveren arasında olası mahkeme durumlarında veya Sosyal Güvenlik Kurumu denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerde ya da diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerde 4857 ve 5510 sayılı Kanunlarda işçi/sigortalılara ilişkin hükümlere uyulmadığının tespiti durumunda uygulanacak başlıca cezai yaptırımlar iş verenin karşı karşıya kalabileceği risklerdir. 

5510 sayılı Kanun yönünden gider pusulası ile çalışan işçinin sigortalı olması kanaatine varılması durumda; Sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmediğinin mahkeme kararından, denetimle görevli yetkililerinin tespitlerinden, kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortasız çalıştırılan kişi için için asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. 

Bunun yanında hizmetleri ve kazançları Sosyal Güvenlik Kurumuna aylık prim ve hizmet belgesi ile bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılara ilişkin belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. 

Tabi ki gider pusulasında belirtilen bedel ücret olarak dikkate alınacağından bu ücret üzerinden de hesaplanacak olan sigorta primi ve gecikme zammı ise ayrıca uygulamaya konu edilecektir. 

Diğer taraftan, işveren için bu olumsuz durumun tespiti halinde önemli bir maliyet avantajı sağlayan ve uygulamada yüzde beş puanlık indirim olarak bilenen teşvik ile Sosyal Güvenlik Kurumunca sağlanan diğer tüm teşviklerden; işverenin bir yıl boyunca yararlanamayacağı ayrı bir risk unsuru olarak işverenin karşısına çıkmaktadır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder