15 Temmuz 2016 Cuma

ANONİM ŞİRKET GENEL KURUL KARARLARININ İPTALİ

Hak arama özgürlüğü Anayasal bir haktır. Nitekim Anayasa’nın 36/1. maddesinde “herkes, meşrû vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmü ile bu hak vurgulanmıştır. Esasen davacı sıfatının usul (yargılama) hukuku açısından da önem arz ettiğini belirtmekte yarar vardır. Nitekim, dava açabilmek için dava ve taraf ehliyetine sahip olmak gerekir (HMK, md. 114/d), dava ve taraf ehliyeti dava şartıdır. Taraf ehliyeti HMK’nın 50. maddesinde, dava ehliyeti ise 51. maddesinde düzenlenmiştir. 

Anonim şirketlerde genel kurul kararlarının iptali davaları kanun veya ana sözleşme hükümlerine ve özellikle de dürüstlük kuralına aykırılık halinde; karar tarihiden itibaren 3 ay içinde açılmaları gereken davalardır (TTK, m. 445). 

Genel kurul kararlarına karşı iptal davası açabilecek kişileri yasa koyucunun sınırladığı görülmektedir. Nitekim 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 446. maddesinde iptal davası açma hakkına sahip olanlar, 

- Pay sahipleri (md. 446/1-a ve 446/1-b), 
- Organ olarak yönetim kurulu (446/1-c)
- Yönetim kurulu üyelerinden her biri (446/1-d) 
- Sermaye Piyasası Kanunu’nun 23/1. maddesinde de halka açık anonim şirketlerin söz konusu olması halinde Sermaye Piyasası Kuruluna da 

iptal davası açma hakkı tanınmıştır. 

Genel kurul kararlarının iptali davasını açabilmek için, öncelikle bir genel kurul kararının mevcut olması ve bu kararın da kanuna, ana sözleşmeye veya dürüstlük kuralına aykırı olması gerekir. Kötü niyetli olarak açılacak bir iptal davası sonucunda, doğan zarardan davacılar sorumlu olacaktır. 

6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu döneminde anonim şirketlerde organ olarak denetim kurulu vardı ve denetçiler de iptal davası açma hakkında sahip idiler. Ancak, yeni kanunda denetçiler şirketin organı olmaktan çıkartılmış olduğundan dolayı böyle bir davacılık sıfatı da söz konusu olmayacaktır. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder