I-GELİR VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun "Değer Artışı Kazançları" başlıklı mükerrer 80 inci maddesinde,
"Aşağıda yazılı mal ve hakların elden çıkarılmasından doğan kazançlar değer artışı kazançlarıdır.
...
4. Ortaklık haklarının veya hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançlar.
...
Bu maddede geçen "elden çıkarma" deyimi, yukarıda yazılı mal ve hakların satılması, bir ivaz karşılığında devir ve temliki, trampa edilmesi, takası, kamulaştırılması, devletleştirilmesi, ticaret şirketlerine sermaye olarak konulmasını ifade eder.
Bir takvim yılında elde edilen değer artışı kazancının, 2016 takvim yılı için 11.000.TL. Türk Lirası gelir vergisinden müstesnadır."
hükmü yer almaktadır.
Buna göre, söz konusu adi ortaklıktaki hissesini devreden kişinin bu devir işlemi karşılığında elde ettiği kazancın değer artışı kazancı olarak değerlendirilmesi ve Gelir Vergisi Kanununun mükerrer 80 inci maddesinde yazılı istisna tutarını (2016 yılı için 11.000 TL.) aşması halinde, aşan tutarın yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
II-KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 maddesinde, ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin katma değer vergisine tabi olduğu, 2/1 maddesinde ise teslimin, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olduğu hüküm altına alınmıştır.
KDV genel uygulama tebliğinin B.VERGİNİN UYGULANMASI İLE İLGİLİ ÇEŞİTLİ HUSUSLAR başlıklı bölümün 7.Adi Ortaklıklarda Vergilendirme alt başlıklı bölümünde;
"KDV uygulamasında adi ortaklıklar, bağımsız işletme birimleri olarak ayrı vergi mükellefiyetine sahiptir. Buna göre; adi ortaklıklarca defter tutma, belge düzenleme, muhafaza ve ibraz gibi vergi ödevleri ile beyanname verme ve vergi ödeme gibi mükellefiyetlerinin ortaklarından ayrı olarak yerine getirilmesi, ortaklığın KDV ile ilgili hesaplarının, ortakların varsa şahsi işletmelerindeki işlemlerden ayrı yapılması gerekir.
Adi ortaklıklarda, ortaklığın sona ermesi sonucunu doğurmayan hisse devri işlemleri KDV’ye tabi değildir. Ortaklığın sona ermesi sonucunu doğuran devir işlemlerinde ise vergi uygulanır.
Buna göre bir adi ortaklıkta, ortaklardan biri veya birkaçının hisselerini diğer ortaklara veya üçüncü şahıslara devretmesi, bu şekilde ortaklıktan bazı ortakların ayrılması veya ortaklığa yeni ortakların alınması halinde, mevcut adi ortaklık, ortak sayısındaki değişiklik dışında aynen devam ediyorsa, bu hisse devri işlemlerinde vergi uygulanmaz.
..." açıklamasına yer verilmiştir.
Buna göre, taksi ile yolcu taşımacılığı faaliyetinden dolayı mükellefiyet kaydı bulunan kişilerin plakaya ait hisse devir işlemleri sonucu ortaklıkları sona ermiyorsa yani ellerinde satış işlemi sonrasında halen hisseleri bulunuyorsa devir işlemi katma değer vergisine tabi tutulmayacaktır. Ancak söz konusu hisse devri ile kişilerin artık ortaklıkta herhangi bir pay sahipliği kalmıyorsa anılan devir işlemi katma değer vergisine tabi tutulacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder